zamanı yavaşlatmak hatta durdurmak istemiştim.
zaman üstümden silindir gibi geçiyordu,
zamanın bana vuran dalgaları kaya bile olsam eritiyordu,
ve zaman beni benden, seni benden çalıyordu çünkü
ve istedim ki kum saatini durdurayım
onun daracık boğazını benimki yapayım
akmasın kumlar ve bende azalmayayım
ama olmadı
sıktığım boğaz kırıldı, elimde kaldı
kırılan parçalar ete battı
ellerimden dökülen kumları kan bile vücuda yapıştıramadı
zaman aktı
bendeki aşk, duygu, his, bendeki sen hep aktı
aşkımı zaman, belki hüzün, belki umutsuzluk, ve en belki senin hazırda var olan mutluluğun çaldı
aşkımı zaman çaldı,
kum taneleri gibi, kan gibi elimden aktı gitti
ve benim en çok ben olan yerlerim yine çok acıdı.
emr sag
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
unbearable weight of being just
pen in hand, a life spent penny in hand, millions spent dead since birth, breathes like a tree poisoned all the sleepers beneath knew it all...
-
kırıntılarla yaşadım ya, saysan 13 sene boyunca sen varken de yokken de ulaşılmaz durdukça tutundum tanıdık ne varsa, tatlısından çok acısıy...
-
gel içten içe ağlamıyalım, kuralım masaları, yapariz iki şiş balık, efkardan kaf dağı masalları anlatırız birbirimize, gel ağlamayalım, ısla...
-
parelel evrenlerin çöplüğü, olduğum olacağım ve olamadığım her şeyin yükü bin hissedip birinde bile olamamak, aynalar arkasından izleyen yaş...
2 yorum:
akıp gittiğini sandığın kum tanelerinin bir çöl olması kadar korkucu var mıdır? ve o çölde kaybolmak ansızın...
işte bundan korkarım ben.
:) lan kardeş olduk ama bu kadarı fazla yahu! adam benim en içten şiirimi bir adım öteye götürmüş. iyi de etmiş.
Yorum Gönder