Cumartesi, Temmuz 29
temizlik
içimde çürümüş çok şey, yoksa çürüyen ben miyim?
atılacak çok şey var da, göremiyorken nasıl seçeyim?
güneşi balçık, kan ve göz yaşıyla sıvadım, vakit hep gece,
uzun zamandır sustum, boğazım kuru, halbuki aşk sadece bir hece,
varlığın kuyuya uzanan ip gibi, ama zihnim güvenemez ki kendine,
tutunsam asılsam gerçek gibi ama ya çöldeki vaha gibiyse?
diyelim ki çıktım kazdığım kuyudan,
yüzeye çıktığımda tutacak mısın kolumdan?
karanlıkta hayaller rüyalara karışır,
gerçekten kaçtıkça ben hayallere bulaşır,
bir sevip kaybedince yeniden sevmek daha da zor,
söndürdüğüm dediğim yangınlar hala alev, hala kor.
emr sag
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
unbearable weight of being just
pen in hand, a life spent penny in hand, millions spent dead since birth, breathes like a tree poisoned all the sleepers beneath knew it all...
-
kırıntılarla yaşadım ya, saysan 13 sene boyunca sen varken de yokken de ulaşılmaz durdukça tutundum tanıdık ne varsa, tatlısından çok acısıy...
-
gel içten içe ağlamıyalım, kuralım masaları, yapariz iki şiş balık, efkardan kaf dağı masalları anlatırız birbirimize, gel ağlamayalım, ısla...
-
parelel evrenlerin çöplüğü, olduğum olacağım ve olamadığım her şeyin yükü bin hissedip birinde bile olamamak, aynalar arkasından izleyen yaş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder