bi dursun vakit,
ilerlemesin saat,
az müsade etsin bana,
anlatacaklarım var benim.
anlatsam size emrsag'ı,
kafasında kareli kağıt,
her çizgide 10 metre duvarları,
binlerce hücrem var benim.
elimde kalem,
duvara vurdukça delsem,
her yıktığıma karşılık üç yenisi gelir,
kaybolmuşluğum sonsuz benim.
ama o zamana dikiş atsam durmaz,
ipliğim kumdan benim
emr sag
Cuma, Ekim 30
Salı, Ekim 27
Çarşamba, Ekim 21
bırak
long distance calling - apparitions
bırak yağsın uzayın taneleri,
bırak çıksın çivisi, bozulsun tüm düzeni.
neşter gibi boydan boya kessin dünyanın bedenini,
açılan yaraya beyaz bulutlar koşsun, pamuk gibi;
kan sağnak yağsın, kanasın tüm sema,
kafamızı delsin pıhtılaşan dolu taneleri.
gündüz biterse gece olsun;
aydan yansıyan ışık;
spotu olsun sahnenin, dünya sahnesinde sergilenen felaketin,
meteorların tiz çığlığı müziği olsun,
kokusu da buram buram kükürt.
iki çıkış kapısı olsun, biri delilik öteki ölüm,
ve azrail toplasın düşenleri
emr sag
bırak yağsın uzayın taneleri,
bırak çıksın çivisi, bozulsun tüm düzeni.
neşter gibi boydan boya kessin dünyanın bedenini,
açılan yaraya beyaz bulutlar koşsun, pamuk gibi;
kan sağnak yağsın, kanasın tüm sema,
kafamızı delsin pıhtılaşan dolu taneleri.
gündüz biterse gece olsun;
aydan yansıyan ışık;
spotu olsun sahnenin, dünya sahnesinde sergilenen felaketin,
meteorların tiz çığlığı müziği olsun,
kokusu da buram buram kükürt.
iki çıkış kapısı olsun, biri delilik öteki ölüm,
ve azrail toplasın düşenleri
emr sag
Salı, Ekim 20
carrefour
bir koridor düşün, boylu boyunca kapılar dizili olsun,
durmadan yürüsen, sonu gelmeyen türden
her kapıda bin kilit olsun,
arkasından şen kahkahalar gelirken,
bütün anahtarlar kilitlerin yanında asılı olsun,
ama zincirleri hep bir santim kısa olsun.
emrsag uğraşsın dursun,
emr sag
durmadan yürüsen, sonu gelmeyen türden
her kapıda bin kilit olsun,
arkasından şen kahkahalar gelirken,
bütün anahtarlar kilitlerin yanında asılı olsun,
ama zincirleri hep bir santim kısa olsun.
emrsag uğraşsın dursun,
emr sag
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
unbearable weight of being just
pen in hand, a life spent penny in hand, millions spent dead since birth, breathes like a tree poisoned all the sleepers beneath knew it all...
-
kırıntılarla yaşadım ya, saysan 13 sene boyunca sen varken de yokken de ulaşılmaz durdukça tutundum tanıdık ne varsa, tatlısından çok acısıy...
-
gel içten içe ağlamıyalım, kuralım masaları, yapariz iki şiş balık, efkardan kaf dağı masalları anlatırız birbirimize, gel ağlamayalım, ısla...
-
parelel evrenlerin çöplüğü, olduğum olacağım ve olamadığım her şeyin yükü bin hissedip birinde bile olamamak, aynalar arkasından izleyen yaş...