Perşembe, Eylül 3

koşmak üzerine

grails - soft temple eşliğinde yazılmıştır

ilerlediğim yol; bayır aşağı bir yol. vadinin içine doğru şu anda bulunduğum yüksek tepelerden kıvrıla kıvrıla iniyor. ama yol sabit değil, tepelerin altına gömülmüş devasa bir kalp çalıştıkça şişiyor ve pörsüyor.

ilerlediğim hep aşağı, hep seni çeken bir yol. yerçekimi kucağını açmış bekler gibi gidiyorsun. ilk önce yavaş yavaş, sakince hızlanıyorsun. hızlanmak hoşuna gittikçe daha çok koşuyorsun, tepe yukarı giden bulutların içine girdikçe daha da koşuyorsun, sis basıyor etrafını, hiç bir yeri göremiyorsun. ama olsun artık tüm gücünle koşuyorsun.

ilerlediğim yol dağlık tepelik bir yerden vadiye doğru aşağı, bir noktadan itibaren bulutlar kaplı, devamı algımın ötesinde, ama yol boyu göz alabildiğine yeşillik davetkar. ağırlıksızmışsın gibi nefes alma ihtiyacın yokmuş gibi koşmak güzel. hep aşağıya hep yerçekiminin kucağına. koşmak kolay.

ama bulutların ardındaki, vadinin o en sonundaki duvarda birden fazla emrsag sureti var.

aynı salaklıkla, her seferinde o taş duvara son sürat toslamakta.

aynı salaklıkla, kendi ağırlığı kendine engel, gene dağ bayır tırmanmakta.
ve yol boyu aklında rüzgar var, çünkü aşağı koşarken rüzgar fısıldar;
seviliyorsun emrsag, sevileceksin emrsag.

bilin ki rüzgarlar duvarların yalancısı,

emr sag

Hiç yorum yok:

unbearable weight of being just

pen in hand, a life spent penny in hand, millions spent dead since birth, breathes like a tree poisoned all the sleepers beneath knew it all...