grails - soft temple eşliğinde yazılmıştır
ilerlediğim yol; bayır aşağı bir yol. vadinin içine doğru şu anda bulunduğum yüksek tepelerden kıvrıla kıvrıla iniyor. ama yol sabit değil, tepelerin altına gömülmüş devasa bir kalp çalıştıkça şişiyor ve pörsüyor.
ilerlediğim hep aşağı, hep seni çeken bir yol. yerçekimi kucağını açmış bekler gibi gidiyorsun. ilk önce yavaş yavaş, sakince hızlanıyorsun. hızlanmak hoşuna gittikçe daha çok koşuyorsun, tepe yukarı giden bulutların içine girdikçe daha da koşuyorsun, sis basıyor etrafını, hiç bir yeri göremiyorsun. ama olsun artık tüm gücünle koşuyorsun.
ilerlediğim yol dağlık tepelik bir yerden vadiye doğru aşağı, bir noktadan itibaren bulutlar kaplı, devamı algımın ötesinde, ama yol boyu göz alabildiğine yeşillik davetkar. ağırlıksızmışsın gibi nefes alma ihtiyacın yokmuş gibi koşmak güzel. hep aşağıya hep yerçekiminin kucağına. koşmak kolay.
ama bulutların ardındaki, vadinin o en sonundaki duvarda birden fazla emrsag sureti var.
aynı salaklıkla, her seferinde o taş duvara son sürat toslamakta.
aynı salaklıkla, kendi ağırlığı kendine engel, gene dağ bayır tırmanmakta.
ve yol boyu aklında rüzgar var, çünkü aşağı koşarken rüzgar fısıldar;
seviliyorsun emrsag, sevileceksin emrsag.
bilin ki rüzgarlar duvarların yalancısı,
emr sag
Perşembe, Eylül 3
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
unbearable weight of being just
pen in hand, a life spent penny in hand, millions spent dead since birth, breathes like a tree poisoned all the sleepers beneath knew it all...
-
kırıntılarla yaşadım ya, saysan 13 sene boyunca sen varken de yokken de ulaşılmaz durdukça tutundum tanıdık ne varsa, tatlısından çok acısıy...
-
gel içten içe ağlamıyalım, kuralım masaları, yapariz iki şiş balık, efkardan kaf dağı masalları anlatırız birbirimize, gel ağlamayalım, ısla...
-
parelel evrenlerin çöplüğü, olduğum olacağım ve olamadığım her şeyin yükü bin hissedip birinde bile olamamak, aynalar arkasından izleyen yaş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder