yabancılıktan sancıyor her yerim,
bu halime neredeyse ağlamaklı oluyorum,
bu halime ağıt yakıyorum.
insanlar değil, şarkılar anlıyor ve anlatıyor beni,
sözlerde değil, ritimlerde notalarda buluyorum kendimi,
sancıyor her yerim, özellikle eksikliklerim.
gece hem ilaç hem zehir oluyor,
birkaç yerimi örtüyor, açıkta kalanı üşütüyor,
beni bana tamamlayıp, gene yabancı kılıyor.
tren gibi geçiyor insanlar üzerimden,
ben ters yöne gitmek isterken,
yabancılıktan sancıyor her yerim.
emr sag
Salı, Eylül 23
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
unbearable weight of being just
pen in hand, a life spent penny in hand, millions spent dead since birth, breathes like a tree poisoned all the sleepers beneath knew it all...
-
kırıntılarla yaşadım ya, saysan 13 sene boyunca sen varken de yokken de ulaşılmaz durdukça tutundum tanıdık ne varsa, tatlısından çok acısıy...
-
gel içten içe ağlamıyalım, kuralım masaları, yapariz iki şiş balık, efkardan kaf dağı masalları anlatırız birbirimize, gel ağlamayalım, ısla...
-
parelel evrenlerin çöplüğü, olduğum olacağım ve olamadığım her şeyin yükü bin hissedip birinde bile olamamak, aynalar arkasından izleyen yaş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder