Pazartesi, Şubat 18

balçık, bat - çık

ham maddem çamur, bolca toprak ve iki damla kandan,
düşünceler azcık karıştırdımı; battıkça batıran balçıktan,
şimdi sok ellerini cebine, çıkar ağırlık yapan hayalleri, gidiyoruz derine;
son bir kez derin nefes al, batıyoruz, en büyük korkun önünde.

ama yetmez nefesin; seni istediğin kadar şişirmeye,
sen bedenine ağırsın, ağzın burnun ve en son kafan gömülünce,
artık ipler panik adlı yabancının elinde, sen kendinden bin fersah ötede,
artık senin için zaman sanırlı, artık fısılda istekdiklerini kendine.

emr sag

Hiç yorum yok:

unbearable weight of being just

pen in hand, a life spent penny in hand, millions spent dead since birth, breathes like a tree poisoned all the sleepers beneath knew it all...