Pazartesi, Haziran 15

ağlamıyorum zaten

uğurladım yıldızları, ve bu veda çare olmadı,
saydım sayabileceğim kadar, meşgul kaldı kafam,
bire düşünce yıldızlar ve onu sayarken gözlerim kızarınca,
küller döküldü içimden dışıma, kuraklığım ağladı bu sabah,
sana dair bencilce düşüncelerim yandı kazan kadar kafamda,
küller döküldü yanaklarıma,

emr sag

başlık?

boynumda tasma,
ipi elimde,
verecek birini arıyorum,

sorsalar en önemlisi?
derim özgürlük,
kendimi kandırıyorum

aptalın tekiyim,
sancıları arıyorum,
abdal da olamıyorum

yanlızın tekiyim,
hafiften sallanıyorum,
artık saçmalıyorum,

emr sag

Salı, Haziran 9

ısrarla kafiye

gün bana doğmadı, şafak zaten olmadı, gece aralanmadı,
emre dilim dilim doğrandı, bir arada tutan sebep de kalmadı,
gitti fer, elimde gerçekliğin havuzunun tıpası, bu şafak da aydınlatmadı.

biraz daha karanlık koyun yatağıma, çarşaf tamam da sıra yorgan da.
yorgan tamamsa çakalım iki çivi, tahtalar kapansın, olsun küreksiz gemi.

emr sag

unbearable weight of being just

pen in hand, a life spent penny in hand, millions spent dead since birth, breathes like a tree poisoned all the sleepers beneath knew it all...