Perşembe, Ocak 31

about::blank

yazmak dolmak demek,
boynuna kadar gelmesi suyun,
bir sözcükte açmak demek önünü,
gerisinin akması demek.

yazmak yürümek demek,
önce birşeyler hazmetmek,
sonra kaslarına hükmetmek
ve bir adım daha atmayı başarabilmek demek.

yazmak sevmek demek,
hislerinle boğuşmak,
gözlerini kaçırmak
ve sonra da seni seviyorum diyebilmek.

peki;
yazamamak ne demek?

emr sag

Pazartesi, Ocak 21

lafın kısası

içimde ufacık bir boşluk doğmuş;
herşeyimle kendimi koymuşum
yine de dolduramamışım.
bir sorsaydım?...

-belki sana göreydi içimdeki boşluğun kalıbı.
kesmiş elinde altın makas, kutsal terzi.-


emr sag

Cumartesi, Ocak 12

hit and run

you said please,
you said don't,
than you change my address,
from heaven to doom,
here a corpse lies on,
killed by poisened lips,
rest in peace soldier of love,

Now;
hit me strong girl,
hit and make me gone,
put more poison to your lips
and put some to your eyes,
blind me with your eyes,
'cause now my way goes through memories,
i dont want to see your looks again.
and i dont want to be a slave again.

emr sag

Cuma, Ocak 11

promil

senin düşüncen zihnime maya oldu,
ben, gece yattı, sabaha sarhoş oldu.

emr sag

bir anlık -mış masalı: ne yaptın be güzel hatun

bakışın ince olsada göğsümü delmiş
delik küçükmüş, tekrar tekrar gördükçe büyümüş,
ilk gönlümdekiler delikten boşalmış,
şimdi içimdeki boşluk mideme kadar gelmiş,
çektiğim derin nefes içimde fırtına olmuş,
kısacık bir an geçmişe inandırmış,
sen geri döndüğünde, ben nefesi verince;
delik kapanmış, ama içim boş kalmış;
içim gene kararmış.

emr sag

unbearable weight of being just

pen in hand, a life spent penny in hand, millions spent dead since birth, breathes like a tree poisoned all the sleepers beneath knew it all...